Güvenlik Soruşturması Ve Arşiv Araştırması

İZMİR

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS : 2018/4036
KARAR : 2018/3919
TARİH : 12.09.2018

● GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI
● UZMAN ÇAVUŞUN SÖZLEŞMESİNİN YENİLENMEMESİ
ÖZET : 09.10.2018 tarihinde www.haberturk.com’da; “İstinaf mahkemesinden emsal
karar Uzman Onbaşı hukuk mücadelesini kazandı, görevine döndü. İzmir’de sözleşmeli
Jandarma Uzman Onbaşı olarak eğitime başlayan bir kişi, önceki yıllarda yargılandığı bir
dava sebebiyle sözleşmesi feshedildi. Hukuk mücadelesini sürdüren vatandaş, İzmir
Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla yeniden görevine dönerken, Ceza Avukatı Çiler
Nazife Koşar, “Emsal karar” dedi.” şeklinde yer alan habere ilişkinBölge İdare Mahkemesi
Kararı.
(2709 s. Anayasa m. 125) (3269 s. Uzman Erbaş K m. 12, 19) (4045 s. GSK m. 1) (Güvenlik

Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yön m. 1)

İSTEMİN ÖZETİ : İzmir İli, Yenifoça 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı’nda
Jandarma Uzman Onbaşı olarak görev yapan davacı tarafından, güvenlik soruşturması ve
arşiv araştırması olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin 31.10.2017 tarihi itibariyle
feshedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; mevzuat hükümlerinin
incelenmesi sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev alacak personelde aranacak
nitelliklerin tek tek sayıldığı, bu niteliklerin sağlanıp sağlanmadığı konusunda davalı idarenin
göreve başlamadan önce ve görev sırasında araştırma ve bilgi edinme yollarına başvuracağı,
hakkında güvenlik soruşturması yapılanın, Kurumun ve yürütülen hizmetin gereği bir
değerlendirmeye tabi tutulacağı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olan davalı idarede hem
Türk Silahlı Kuvvetlerine hem de emniyet ve asayişe dair görevlerin yürütüldüğü dikkate
alındığında, kapsamına alınacak olan personel için daha titiz bir inceleme ve
değerlendirmenin, idarenin takdir hakkının en uygun adaydan yana kullanılmasını sağlamanın
gereği olduğu, davacı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda verilen Hükmün
Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı davacının eylemini ortadan kaldırmamakla
beraber ceza hukuku anlamında sonuç doğurmayan bir karar gibi görünse de idare hukuku
anlamında HAGB kararının idarenin işlem tesis ederken takdir hakkını kullanması hususunda
geçerliliğini koruduğu sonucuna varıldığı, davacının yürüteceği kamu hizmetinin önemiyle
işlediği suçun vasfı ve niteliği de dikkate alındığında, hakkında yapılan güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması sonucunda sözleşmeli jandarma uzman çavuş olarak görev yapan
davacının sözleşmesinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen İzmir 5. İdare Mahkemesinin
04/06/2018 gün ve E:2017/1906, K:2018/828 sayılı kararının; yargılandığı fiilin yasada
tahdidi olarak sayılan suçlardan olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının
işleme dayanak alınamayacağı ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek KALDIRILMASI
İSTENİLMEKTEDİR.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Mahkeme kararının usul ve Yasaya uygun olduğu ileri sürülerek istinaf
başvurusunun reddine karar VERİLMESİ İSTENİLMEKTEDİR.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesince işin GEREĞİ
GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava, İzmir İli, Yenifoça 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı’nda Jandarma Uzman
Onbaşı olarak görev yapan davacı tarafından, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin 31.10.2017 tarihi itibariyle feshedilmesine
ilişkin işlemin iptali İSTEMİYLE AÇILMIŞTIR.
Anayasa’nın 125 inci maddesinin 5 inci fıkrasında ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 27 nci maddesinin 2 nci fıkrasında aynı şekilde; “Danıştay veya idari
mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması
ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda
gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.” hükmü YER ALMAKTADIR.
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun “Başarı gösteremeyenler ve ceza alanlar” başlıklı 12 nci
maddesinde “….. Ayrıca;
a) Almış oldukları sicile göre kademe ilerlemesi yapamayanların,
b) (Değişik birinci cümle: 22/1/2015 – 6586/78 md.) Verilen ceza, ertelense, seçenek
yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa
dahi;
1) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere
yemin, cürüm tasniî, ırza geçmek, sarkıntılık, kız, kadın veya erkek kaçırmak, fuhşiyata
tahrik, gayri tabiî mukarenet, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı
suçlarla istimal ve istihlâk kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım ve satımlara fesat
karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte
ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat, isyan suçlarından dolayı mahkûm olanların,
2) Askerî Ceza Kanununun 148 inci maddesinde yazılı suçlardan mahkûm olanların,
c) Taksirli suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan adlî veya askerî mahkemeler tarafından
otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezayla mahkûm olanların,
ç) Taksirli suçlar nedeniyle altı ay veya daha fazla süreyle hürriyeti bağlayıcı bir cezaya
mahkûm olanların,
…..
Sözleşmeleri feshedilmek suretiyle Türk Silâhlı Kuvvetleriyle ilişikleri kesilir.
Her ne sebeple olursa olsun, sözleşmesi feshedilerek Türk Silâhlı Kuvvetleriyle ilişiği kesilen
uzman erbaşlar, tekrar Türk Silâhlı Kuvvetlerine alınmazlar.” düzenlemesine YER
VERİLMİŞTİR.
Aynı Kanununun 19 uncu maddesinde, “Personelde aranacak nitelikler, müracaat şekli ve
zamanı, müracaatın kabul edilmesi, sözleşmenin yapılması ve feshedilmesi sebepleri,
verilecek sicilin şekil ve usulleri, görevde başarısız olma ve kendilerinden istifade edilememe
halleri ve bunlara yapılacak işlem şekli, sözleşmenin uzatılmasında uygulanacak esaslar,
uzman onbaşıların uzman çavuş olabilmeleri için gerekli şartlar, astsubay sınıfına
geçirilecekler için uygulanacak esaslar, astlık üstlük münasebetleri ile bu hususlardaki işlem
şekli ve ilgili diğer hususlar kanunun yürürlüğe girmesini takip eden 6 ay içerisinde Milli
Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca müştereken çıkarılacak bir yönetmelikte
gösterilir.” kuralına YER VERİLMİŞTİR.
20/09/2005 tarih ve 25942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Uzman
Erbaş Yönetmeliği’nin 6 ncı maddesinde, “(1) Uzman erbaş olarak alınacaklarda aşağıdaki
şartlar aranır…
g ) İcra edilen temel askerlik eğitimini başarıyla tamamlayanlardan güvenlik soruşturması
uygun olmak veya ilk atamaları doğrudan kıt’a veya birliklere yapılan uzman erbaşlar için
güvenlik soruşturması uygun olmak..
(2) Uzman erbaş olmak için gerek muvazzaflık görevini yaptığı sırada, gerekse terhislerini
müteakip başvuruda bulunan ve alınmaları uygun görülen personelin, güvenlik
soruşturmaları; kuvvet komutanlıkları veya Jandarma Genel Komutanlığı yahut Sahil Güvenlik
Komutanlığı tarafından yaptırılır. Temel askerlik eğitimi sırasında güvenlik soruşturması
sonuçlanmayanların eğitimleri devam ettirilir. Bunlardan güvenlik soruşturmaları olumlu
sonuçlananlar göreve başlatılır, olumsuz sonuçlananların ise Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma
Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilişiği kesilir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin
manevi şahsiyetine gölge düşüren veya askerliğin şeref ve haysiyetiyle bağdaşmayacak
eylemlerde bulunanlarla tutum ve davranışlarıyla yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik
görüşü benimseyenler, uzman erbaş olarak istihdam edilmezler.” düzenlemesi YER
ALMAKTADIR.
4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu
Personeliyle Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı
Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1 inci maddesinde, “Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin
bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış
menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu
gizlilik dereceli birimlerle askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu
personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır.
Devletin Güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar
görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerle gizlilik dereceli kamu personeliyle
meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik
soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esaslarıyla bunu yapacak merciler ve üst
kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulacak
Yönetmelikle düzenlenir.” kuralına YER VERİLMİŞTİR.
12/04/2000 tarih ve 24018 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 1 inci maddesinde, “Bu Yönetmeliğin
amacı; yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde Devletin güvenliğinin, iç ve dış
menfaatlerinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği
bilgi ve belgelerin bulunduğu bakanlıkla kamu kurum ve kuruluşlarının gizlilik dereceli birim
ve kısımlarını belirlemek, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında,
ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılacak güvenlik
soruşturması ve arşiv ARAŞTIRMASINI DÜZENLEMEKTİR.”; 2 nci maddesinde, “Bu
Yönetmelik; yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde Devletin güvenliğinin, iç ve
dış menfaatlerinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün zarar görebileceği veya tehlikeye
düşebileceği bilgi ve belgeleri, bunların toplanmasını ve işlemini yürüten bakanlıklarla kamu
kurum ve kuruluşlarının ilgili birim ve kısımlarının belirlenmesini, Türk Silahlı Kuvvetlerinde,
emniyet ve istihbarat teşkilatlarında, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak
personeli, ayrıca bakanlıklarla kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatlarında sürekli
görevlendirilecek bütün personel için yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının
esas ve usullerini, bunu yapacak mercileri, hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması yapılacak gizlilik dereceli yerlerde çalışan kamu personeliyle meslek grupları ve
üst kademe yöneticilerini kapsar.”; 4 üncü maddesinde, “Bu Yönetmelikte geçen;…
f) Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk
kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiğiyle adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit
olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını,
g) Güvenlik soruşturması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının,
kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiğiyle adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir
tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki
durumunun, yabancılarla ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden
araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesini, …
k ) Yıkıcı ve bölücü faaliyet: Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı,
Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmeyi, temel hak ve hürriyetleri yok etmeyi
hedefleyen faaliyetleri, …ifade eder.”; 9 uncu maddesinde; “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadro
ve kuruluşlarında yer alacak personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, TürkSilahlı Kuvvetlerince bu Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacak yönerge uyarınca yapılır.”
“Güvenlik Soruşturması ve
Arşiv Araştırmasında Araştırılacak Hususlar” başlıklı 11 inci maddesinde: “Güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak;
a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir
devletin uyrukluğuna girip girmediği,
b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat
ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir
tahdidin olup olmadığı,
c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar
Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı davranıp davranmadığı,
d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya,
içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı
davranıp davranmadığı,
e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve
temsilcileriyle ilgi derecesinin iç yüzü ve nedeni,
f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, Araştırılır.” düzenlemesine YER VERİLMİŞTİR.
Yukarıda aktarılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, güvenlik soruşturmasının
olumsuz olarak değerlendirilebilmesi için ilgili veya mevzuat gereği hakkında güvenlik
soruşturması yapılacağı belirtilen yakınlarının mevzuatta olumsuz olarak değerlendirilen fiil ve
tutumlarının hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgelerle ortaya konması, ortaya konan
hususların da mevzuatta görevi ifa için engel olarak kabul edilen nitelikte OLMASI
GEREKMEKTEDİR.
Dosyanın incelenmesinden; İzmir Yenifoça 7’nci Jandarma Komando Eğitim Alay
Komutanlığı’nda sözleşmeli Jandarma Uzman Erbaş olarak görev yapan davacının, hakkında
yapılan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle
sözleşmesinin feshedilerek, düzenlenen terhis belgesiyle ilişiğinin kesilmesi üzerine
bakılmakta olan davanın AÇILDIĞI ANLAŞILMAKTADIR.
Davalı idarece, davacı hakkında yapılan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması
kapsamında “.. İlçe Emniyet Amirliği tarafından davacı hakkında kasten yaralama suçundan
işlem yapıldığı, Savur Asliye Ceza Mahkemesince 6136 s. Kanuna muhalefet suçundan ve
kasten yaralama suçundan adli işlem kaydının olduğu” şeklindeki olumsuz not nedeniyle
güvenlik soruşturmasının olumsuz DEĞERLENDİRİLDİĞİ BELİRTİLMEKTEDİR.
Bakılan uyuşmazlıkta, dosyada bulunan Savur Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/06/2014 günlü
ve E:2013/50 K:2014/62 sayılı kararında; davacının katılmış olduğu düğünde bulunan
şahıslarla tartıştığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, üzerinde bulunan bıçakla S.G. adlı şahsı
hayati tehlike oluşturmayacak ancak basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde
kasığından yaraladığı, 6136 sayılı Yasaya muhalefetten 5 ay hapis ve 400 TL adli para cezası,
yaralama suçu nedeniyle 1 yıl, 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, her iki ceza hakkında
da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar VERİLDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR.
Bu durumda, davacı hakkında yapılan yargılama sonucu hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilmiş olması, fiilin niteliğiyle olayın meydana geliş şekli dikkate
alındığında, bu hususun güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesini
gerektirecek mahiyette olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka
uyarlık, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında ise hukuki ASABET
BULUNMAMAKTADIR.
Açıklanan nedenlerle, davacının başvurusunun kabulüne, başvuruya konu İzmir 5. İdare
Mahkemesinin 04/06/2018 gün ve E:2017/1906, K:2018/828 sayılı kararın kaldırılmasına,
dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ilk derece ve istinaf yargılama giderleri
toplamı olan 573,70-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.660,00 TL
avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yatırılan posta gideri avansından
artan miktarın mahkemesince HMK’nun 333 üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, bu
kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak
üzere, 12.09.2018 tarihinde, OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir