Eşin Rızası Olmadan Kefalet

T. C.
Y A R G I T A Y
ONDOKUZUNCU CEZA DAİRESİ

ESAS : 2017/3271
KARAR : 2017/5188
TARİH : 01.06.2017

● İCRA KEFALETİ
● EŞİN RIZASI OLMADAN KEFALET
ÖZET : 05.07.2018 tarihinde http://www.enpolitik.com’da; “Yargıtay kararı: Eş rızası
alınmadan borca kefil olunmaz! Kıramayacağı bir arkadaşının borcuna eşinin rızası
olmadan kefil olan vatandaş icra takibiyle sarsıldı. İcraya itiraz eden kefile müjdeli haber
Yargıtay’dan geldi. Yüksek Mahkeme, eşin rızası olmadan yapılan kefilliğin hukuken
geçersiz olduğuna hükmetti.” şeklinde yer alan habere ilişkin Yargıtay Kararı.
(2004 s. İİK m. 340) (6098 s. Borçlar K m. 584)

Borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan sanık C..’ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340.
maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına dair Ordu İcra Ceza
Mahkemesinin 19/10/2016 tarihli ve 2016/317 esas, 2016/855 sayılı kararına karşı yapılan
itirazın reddine ilişkin Ordu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve 2016/147
değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 09/04/2017 gün ve 94660652-105-52-
2190-2017-Kyb s. kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası
YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2017 gün ve KYB.2017/24003 sayılı
ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, icra kefili olan sanık tarafından 25/11/2015 tarihinde ödeme
taahhüdünde bulunulduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 584/1 inci maddesinde
yeralan “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı
yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin
kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş OLMASI ŞARTTIR.” şeklindeki
düzenlemeye nazaran, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan
sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının
belirtilmemesi nedeniyle geçerli bir kefalet işlemi dolayısıyla hukuken geçerli bir ödeme
taahhüdü bulunmadığından, taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı
suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı
şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması
isteminde bulunulmakla GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ;
YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname
içeriği yerinde görüldüğünden, Ordu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve
2016/147 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık
hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına,
01.06.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir